Klasik Müzik Notları   Klasik Müzik   Besteciler  Eserler  Solistler  Hakkında  İletişim
 
 
 Eser, Besteci, Solist Aratın:
 

 



Klasik Notları






Klasik Notları Twitter Hesabı

Gustav Mahler

Besteci Tanıtımı

Gustav Mahler

7 Temmuz 1860 Bohemya doğumlu Avusturyalı dahi besteci ve orkestra şefi Gustav Mahler, on senfonisi ve romantizmin farklı birçok türünü bir araya getiren orkestra eşlikli şarkılarıyla ünlüdür.

18 Mayıs 1911'de Viyana'da ölümünden sonra müziği 50 yıl görmezlikten gelinmiş, ancak ardından 20. yüzyıl bestecilik tekniklerinin öncülerinden biri olduğu Arnold Schoenberg, Dmitri Şostakoviç ve Benjamin Britten gibi bestecileri etkilediği kabul edilmiştir.

Mahler'in müzik dehası çok erken yaşlarda dikkati çekti. Dört yaşındayken yöredeki kışladaki askeri müziğin ve köylülerin çalışırken söyledikleri Çek halk şarkılarından etkilendi. Hem akordeon hem piyanoyla bu şarkıları çalıyor, bir yandan da kendi bestelerini yapıyordu.

Doğadaki seslerin yanı sıra, askeri müzik ve halk müziği onun olgunluk çağının başlıca esin kaynakları oldu. Piyanist olarak ilk kez Jihlava'da izleyicilerin karşısına çıktı. On yaşında müzikte ulaştığı seviye, onun Viyana Devlet Konservatuvarı'na kabul edilmesini sağladı.

Çeşitli piyano ve kompozisyon ödülleri kazandıktan ve okulunu bitirdikten sonra, bir yandan kendini besteci olarak kabul ettirmeye, bir yandan da müzik dersleri vererek geçimini sağlamaya çalıştı. İlk önemli yapıtı olan Das Klagende Lied (Yakınma Şarkısı) adlı kantatı ile konservatuvarın koyduğu Beethoven Kompozisyon Ödülü'nü kazanamadı ve beste yapmayı uzun yaz tatillerine bıraktı. Ardından kendisine daha güvenli bir geçim sağlama amacıyla orkestra şefliğine yöneldi.


Bundan sonraki 17 yıl boyunca şeflikte adım adım yükseldi. Avusturya’da yönettiği müzikal Farsların ardından Budapeşte ve Hamburg gibi önemli operalarda çalıştı ve nihayet 37 yaşındayken, Viyana Sanat Operası'nın sanat yönetmenliğine getirildi. Şef olarak yaygın ününe karşılık, besteciliğinin ilk yıllarında müzik izleyicilerinin anlayışsızlığıyla karşı karşıya kaldı. bu, onun moralini bozsa da Mahler'i yıldırmadı.

Mahler, şef olarak daha çok geleneksel operalar ile ilgilenmeyi tercih etti. Bu nedenle olgunluk dönemindeki tüm eserlerinin senfonik olması insana şaşırtıcı gelebilir. Bununla birlikte Mahler'in müzikteki tek amacı kendi yaşam hikâyesini yazmaktı. Biraz da Wagner ile Liszt’den etkilenerek, kişisel dünya görüşünü müzikle ifade etmeye çalıştı. Bu iş için ise, içerdiği lirizm sebebiyle şarkı Wagner ve Liszt'in yaklaşımının yardımıyla içerdiği öznel anlatım gücüyle senfoni, hüzünlük bir atmosfer yaratan operadan daha uygun iki araçtı.


Mahler, bestecilik hayatını oluşturan üç dönemin her birinde birer senfoni üçlemesi üretti. İlk döneminin üç senfonisi de planlı müzik örnekleriydi.

Mahler, o dönemdeki geleneksel dört bölümlü senfonilerden daha fazla bölüm içeren senfoniler bestelemek için Beethoven'in Pastoral Senfonisi ile Berlioz'un Symphonie Fantastique'ini örnek aldı. Yapıtın süresini uzatmakta, müziğindeki orkestral kaynakları geliştirmekte ve engellenmemiş duyguları ifade etmekte Wagner'in müzikli dramlarını, solocuların ve koronun seslendirdiği sözlü metinleri aktarmakta ise Beethoven'in Koral senfonisinden esinlendi.

Daha önceki eserlerini (örn. Des Knaben Wunderhorn’dan yaptığı şarkı besteleri) kullanarak yeni parçalar üretirken, Schubert'in bazı oda müziği yapıtlarından da esinlendi Mahler, bütün bunları, gerilimli ve işlenmiş üslubuyla, olağanüstü canlı orkestra düzenlemesiyle ve popüler müziği alaycı bir şekilde kullanmasıyla birleştirerek, kendi yaratıcı kişiliğini ve senfonik egemenliğini de yansıtan, daha önce eşi görülmemiş ölçüde zıtlıklar içeren üç senfoni yarattı. Bunlardan salt orkestral Re Majör Senfonisi (Titan) kendi yaşamöyküsünden izler taşır.

Sergilediği yaşama sevinci, özünde bir halk müziği parodisi olan Callot tarzında cenaze marşı başlıklı bölümde ölüm saplantısıyla bulutlanır, bu da yerini parlak bir final içinde, huzura bırakır.

Beş bölümlü ikinci senfoni (Ölümden Sonra Diriliş) gene ölüm saplantısıyla başlar ve Hristyanların ölümsüzlük inancını hissettirerek zirveye ulaşır. Bu Son Yargıyı canlandıran görkemli finaldir ve Alman yazar Friedrich Klopstock'un "Ölümden Sonra Diriliş" adlı kasidesinden solo ve koro için düzenlenmiş bir müzikle biter.

Daha uzun bir yapıt olan Re Majör Üçüncü Senfoni'de (Bir Yaz sabahı Rüyası) altı bölüm içinde, cansız doğadan insan bilincine ve kurtarıcı tanrı sevgisine kadar uzanan büyük bir varlık zinciri Dionysiosçu bakışla dinleyiciye sunar.

Mahler, özellikle nadir bestelerinin yüzde doksanını bakır üflemelilerle yapmıştı. Trombon'a önem veren Mahler kısa bir süre trombon da çalmıştır.


Viyana Devlet Operasının (ve bir süre Viyana Filarmoni Orkestrasının) konserlerinin yöneticisi olarak Mahler, o güne dek eşi görülmemiş bir yorum ve çalış düzeyine ulaştı. Orta döneminin yapıtlarının çoğu, Mahler'in daha sonraki olgunluk döneminin ateşli dinamizmini yansıtır.

Bu çerçevenin dışında kalan tek yapıtı, daha çok ilk döneminin ürünü sayılabilecek Dördüncü Senfonisidir. Altı bölümlü olarak tasarlanmış bu senfoninin finali soprano ses için bir Wunderhorn şarkısından oluşur. Basit hıristyan köylülerinin kafasındaki cennet kavramını hatırlatan bu bölüm önce üçüncü senfoninin bir bölümü olarak tasarlanmıştır.

Beşinci senfoni belirlenmiş bir programa ve koroya yer vermemesi, normal orkestral bir senfoniye daha yakın olması bakımından Mahler'in orta dönemdeki üçlemesi Beşinci, Altıncı ve Yedinci senfonileri haber vermektedir. Bunlar salt orkestral senfoniler, programa hiç yer vermeyen yapıtlardır. Böyle olmasına rağmen her biri sonunda çözüme ulaşan tinsel bir çalışmayı dile getirir.

İkisi de beş bölümlü olan Beşinci ve Yedinci senfoniler karanlıktan aydınlığa doğru ilerler. ama bu öbür dünyadan yansıyan bir aydınlık değil,olanaca canlılığıyla yaşamın yeryüzündeki kendi ışığıdır. Bu iki senfoninin arasında, Mahler'in "Trajik Senfoni" olarak andığı, La Minör altıncı senfoni bulunur.

Altıncı Senfoni karanlıktan zorlukla sıyrılsa da, gecenin karanlığına tekrar geri döner. Bu üçlemeden sonra Mahler şarkılarını senfonilerinde kullanmaktan vazgeçti. Bununla beraber senfonilerinde, Kindetotenlieder denen çocuklar için ölüm şarkısı anlamına gelen şarkıları kullandı.

Sekiz solo ses ve, çift koro ve orkestra için anıtsal Mi Bemol Majör Sekizinci Senfonisini besteledi. Bu yapıt çalınması için çok alet gerektirmesi nedeniyle "Binler Senfonisi"olarak da bilinir. Çalınması için çok alet gerektirmesinin yanı sıra çok sayıda insan sesine gerek duyulduğu için "Binler Senfonisi" adını almıştır.

Mahler'in ilk dönemindeki yaygın metafizik eğilimlerine bir dönüş sayıldığı için ayrı bir yeri olan bu senfonide bu eğilimlerin daha da arttığı gözlenir. Binler Senfonisi ayrıca başta sona korolu ve orkestral olan ilk senfonidir. Yapıta insan özlemlerinin görkemli bir bildirisi gözüyle bakılabileceği gibi, hem dinsel, hem hümanist görüş açılarından aydınlığa erişme uğrunda bir haykırış olarak yorumlanabilir.

İlk bölümünde kullanılan ezgi, Pentekostes ayinlerinde okunan "Veni Creator Spiritus" ilahisinin bestesidir. Geleneksel senfoninin üç bölümlü türüne karşılık gelen ikinci bölümün sözleri Goethe'nin Faust'unun bitiş sahnesinden alınmıştır. Bu eser Mahler'in olgunluk döneminin zirvesini oluşturur.


Çağdaş müzik eleştirmenleri, Mahler'in, müzikteki değişim dönemini güçlü bir şekilde etkilediğine dikkat çeker. Yapıtları, 20. yüzyılda kullanılan köklü yöntemlerin habercisi niteliğindedir.

Bu yöntemler arasında, ilerleyici tonalite, tonalitenin çözülümü, büyük orkestra gruplarında solo çalgı grupları için iç içe melodiler üzerine kurulmuş kontrapuntal bir yapıyı yeğleyerek orkestranın tümünün ürettiği armoniden kopuş, temaları tekrarlamak yerine temayı sürekli değiştirme, popüler üsluplardan ve günlük yaşamdaki seslerden alaycı alıntılar yapma ve Liszt'in çevrimsel biçiminden ustalıkla yararlanan teknikleri senfonide biçim yönünden yeni bir birlik sağlama sayılabilir.

Sanatını kişisel içeriğini ise en çok çağının hak ve özgürlüklerden yoksun insanını tinsel çalkantısını başka herhangi bir besteciden çok daha fazla yaşamış olması etkileniş, bu da onun kişiliği ile müziğini özdeşleştirmiştir.

Bu yazının telif hakkı Klasik Notları sitesine ait olup, KlasikNotlari.com klasik müzik sitesinden alınmıştır.

İlginizi çekecek, öneririm:
Fazıl Say, İstanbul Senfonisi Op. 28


Takip edilmekten korkmuyoruz!.. Takip için tıklayın: twitter.com/klasiknotlari






klasik müzik, bale klasik müzik, bale

İlgili Yazılar


Çağdaşı 19.-20. Yüzyıl Bestecilerinden Bazıları



Referans bilgisi: "Gustav Mahler", 2011 , Klasik Notları sitesi, http://www.klasiknotlari.com/tr/280/Gustav Mahler.html


Sayfayı Paylaşayım




Klasik Notları Sitesi klasik müzikte kim kimdir, hangi dönem bestecilerinin eserleri nelerdir, hangi solistler ne virtüözüdür, kaliteli müzik nedir ne değildir... Konserlerde hangi abiye giysiler giyilir, altın elmas nasıl mücevherli takılar takılır!... Bestecilerin hayatları nasıldır, besteleri ne zaman yazılmış, nasıl ve neler ifade etmektedir, neden, niye, niçin gibi sorular için bir kaynak olma amacındadır.

Web sitemizde ilgilenebileceğiniz klasik müzik konulu teklifler yayınlanıyor.
Ad blocker eklentinizi bu site için devre dışı bırakarak indirimli ses sistemi, CD ve plak tekliflerini görebilirsiniz.

Klasik Müzik Notları
Mobil Kullanım İpuçları

   © 2009-2024 Klasik Notları | Klasik Müzik Sitesi | www.klasiknotlari.com